Son yıllarda akupunktur, mezoterapi, ozon ve yıllar uzunluğu Anadolu’da uygulanan halk ortasında hacamat olarak bilinen kupa tedavisine ilgi giderek artıyor. Artan ilgiye karşı alanında yeterliliği olmayan bireylerin süreçleri uygunsuz şartlarda yapması vatandaşların sıhhatini tehdit ediyor. Hem bu alanda eğitim merkezlerinden biri olan hem de uzman tabipler tarafından yapılan uygulamalarla hastaların şifa bulmasını sağlayan Bağcılar Eğitim ve Araştırma Hastanesi Klasik ve Tamamlayıcı Tıp Uygulama Merkezi (GETAT) Müdürü Dr. Kanat Tayfun tedavilere ait bilgi verdi. Kanat, klasik yollara ilginin ağır olduğunu aktararak, vatandaşları yetersiz şartlarda süreçler yaptırmamaları noktasında uyardı. 

KİMYASALLARA DOKUNMADAN YAPTIĞIMIZ İÇİN ÇOK TERCİH EDİLİYOR 

Merkezde gerçekleştirilen tedavilere ait bilgi veren Dr. Kanat Tayfun, “Akupunktur, kupa, mezoterapi ve ozon alanında poliklinik hizmeti vermekteyiz. Akupunkturda çabucak hemen her türlü kas, iskelet sistemi ya da kronik hastalıkların birçoklarında yardımcı olabiliyoruz. Mezoterapi her ne kadar daha çok kozmetik uygulamayla bilinse de aslında kronik hastalıklarda da uygulanabilen bir gelenek ve tamamlayıcı uygulama metodu. Kupa da tahminen de tüm uygulamalar içinde en fazla bilinen uygulama tipi. Klâsik ve tamamlayıcı tıpta kimyasal ilaçlar çok tercih edilen formlar değil. Natürel ki hastalar öbür polikliniklerde aldıkları tedavilere devam ediyorlar ancak biz burada daha çok doğal prosedürleri uyguluyoruz. Akupunktur, kupa üzere hiçbir kimyasal kullanmadığımız kolay, çelik iğneleri ya da cam yahut plastik kupaları kullanarak yaptığımız tedavilerle ya da osteopati üzere yalnızca ellerimizi kullanarak yaptığımız uygulamalarda çok fazla kimyasallara dokunmadan uygulama yaptığımız için daha çok tercih ediliyor” dedi. 

 
ÖMÜR UZUNLUĞU GEÇMEYEN AĞRILARA SEBEP OLUYOR

Donanımsız yerlerde eğitimsiz şahıslar tarafından yapılan süreçler sonucunda hastaların birçok aksilikle karşı karşıya kaldıklarını anlatan Dr. Kanat Tayfun, “Televizyonlarda, gazetelerde, medyada tedavi verdiğini, hatta kendi ürettiği eserler olduğunu tanıtan pek çok kişi olduğunu görüyoruz. Bitkisel eserler için denir ki ‘bitkisel ise ziyanı yoktur’, katiyen yanlış. Bilhassa bu devirde Covid sonrası kan sulandırıcı ilaçlar çok sık kullanılmakta ve bitkisel eser, zararsız diye tavsiye edilen zerdeçal üzere kan sulandırıcılarla etkileşimi var. Verilen ilaçların dozunun istenilen seviyede olmamasını sağlıyor ya dozunun daha fazla arttırılması ya da azaltılması gerekiyor. Bunun şuurunda olmadan bunları reçeteleyen ve kendisini uzman diye tanıtan şahıslar olağan ki hastalara büyük ziyan vermekte. Halk ortasında bilindiği ismiyle hacamat aslında akupunktur noktaları üzerine yapılıyor ve bu hayli uzun bir eğitim gerektiriyor. Çok şuurlu bir halde yapılması gerekiyor. Yaş kupa uygulaması sırasında bisturi ya da birtakım kesici, delici aletlerle cilt üzerinde birtakım çizikler ya da delikler açılıyor. Şayet bu kesik ve deliklerin derinliği fazla olursa ciltte yara dokusu oluşuyor. Bu yara dokusu da ömür uzunluğu o hastada tahminen de bu bölgede geçmeyen ağrılara sebep oluyor. Daima gidip bir hacamat yaptırma isteği oluyor ancak bu birinci uygulamada yapılan yanlışlıktan doğuyor” biçiminde konuştu. 
 
MAALESEF HASTAYI DA KAMUYU DA ZİYANA UĞRATAN ÇOK BÜYÜK OLAYLAR OLMAKTA

Yapılacak uygulamalar öncesi hastanın sürece uygun olup olmadığının belirlendiğine dikkat çeken Dr. Kanat Tayfun, “En kolay örneği doğal ki biz bir yaş kupa uygulaması yapmadan evvel hastanın kan seviyesi olağan mi, yaşı uygun mu, bunu yapmaya ruhsal hazırlığı var mı, tansiyonu düşer mi, diyabeti var mı bakıyoruz. Dışarıda yapılan uygulamalardan doğan yan tesirler hiçbir vakit toplumsal medyaya yansımıyor. Herkes muvaffakiyet kıssaları anlatıyor ancak hiç kimse makus olan hastasını anlatmıyor. Tıpkı vakitte kan yoluyla bulaşan hastalıklar var, münasebetiyle bunların da testlerinin yapılması, çok dikkatli halde uygulanması gerekiyor. Uygulamalar ehil bir yerde yapıldığı vakit bunlara dikkat edilir. Uzman bir yerde yapılmadığı vakit maalesef çok büyük hastayı da kamuyu da ziyana uğratan olaylar olmakta. Anadolu tıbbı aslında bizim unuttuğumuz bahislerden bir tanesi. Hasebiyle Anadolu tıbbının da yine Türkiye’de yeşermesi, hatırlatılması üstündeki tozun bir yeşermesi gerekiyor. İddiamızın çok ötesinde bir ilgi oldu. Buraya gelen hastalar yarar gördüklerine inandıkları için bir dahaki gelişlerinde kesinlikle konuttan birilerini, komşularını, akrabalarını getirdiler, onlara refere oldukları için çığ üzere büyüdü. Poliklinikteki randevularımız eylüle kadar dolu, çok büyük bir ilgi olduğunu söyleyebilirim” sözlerini kullandı.

Haber7