Libya’da yapılması planlanan seçimlere günler kala, Ulusal Mutabakat Hükümeti Başbakan Abdülhamid Muhammed ed-Dibeybe’nin adaylığı reddedildi.
Libya uzmanı araştırmacı Tuğrul Oğuzhan Yılmaz, “Asi General Hafter’in adaylığının kabul edilip Dibeybe’nin saf dışı bırakılması Libya’yı yeni bir iç savaşa sürükler” yorumunu yaptı.
ÜLKE BÜTÜNLÜĞÜ İÇİN HAKİKAT İSİM DİBEYBE
Dibeybe, Libya’nın istikrarı ve var olan bölünmüşlüğün giderilip ülke bütünlüğünün sağlanması ismine en güçlü alternatif olarak görülüyor. Krizin devam etmesi halinde seçimlerin ertelenmesi de güçlü ihtimal olarak görülüyor.
DİBEYBE KARARA İTİRAZ ETTİ
Sandıkların kurulmasından 26 gün evvel yaşanan kriz seçimlerin iptal edilebileceği yorumlarına sebep olurken, Dibeybe’nin istinaf yolu ile karar itiraz ettiği duyuruldu.
Anadolu Ajansı (AA) Libya muhabiri Mücahit Aydemir, iptal münasebetine dair mahkeme üyelerinden birisi ile görüştüğünü, karara münasebet olarak Dibeybe’nin üç ay evvel misyonu bırakmama ve yol haritasındaki aday olmama vaadine bağlı kalmama üzere münasebetler sundukları söyledi.
Libya Yüksek Seçim Konseyi olaya ait resmi açıklama yapmadı.
HAFTER’İ RAKİPSİZ KILMA ATAĞI
“Başbakan Dibeybe’nin yarış dışı bırakılması en fazla Hafter’e yarar” diyen Afrika araştırmacısı Tuğrul Oğuzhan Yılmaz, “Dibeybe’nin elenmesi durumunda Hafter’in rakibi, eski başbakan Fethi Başağa olacak. Başağa, misyon sürecinde yaptıkları prestiji tartışmalı bir isim ve güçlü bir halk dayanağı yok. Dolayısı ile bu karar bir manada Hafter’i rakipsiz bırakma atılımı olarak da görülebilir. Hafter’in kazanması ise esasen coğrafik, ekonomik badireler yanında birçok bölgenin yine ayaklanması manasına geliyor. Zira bu şahıs binlerce insanın kanını döktü. Libya’yı böldü ve ekonomik iflasın müsebbibi durumunda. Bu halde iken nasıl Trablus’a, Misrata’ya, Tarhuna’ya, Beni Velid’e gidebilir” diye konuştu.
“ANKARA İÇİN DE EN ÜLKÜ ADAY DİBEYBE”
Libya halkının aldığı her karara hürmet duyulması gerektiğini vurgulayan Yılmaz, Türkiye’nin dış siyaset vizyonu açısından da en hakikat seçeneğin Dibeybe olduğunu kaydetti.
SICAK SINIRLARDA ÇATIŞMA BAŞLAR
Libya’da tarafsız ve ülkede tekrar istikrarı sağlayacak seçenekler başta Rusya, BAE, Mısır, Fransa ve batılı ülkeler olmak üzere birçok harici öge tarafından sabote ediliyor. Libya’da sömürge ögesi olarak varlığını devam ettirmek isteyen güçler modüllü ve savaşan Libya tablosunun devamını istiyor. Tıpkı vakitte iç savaşın silah tedarikçisi durumundaki ülkeler seçimi sabote etme yanında Doğu bölgelerinden Sirte ve Cufra’da tahriklerini sürdürüyor. Ülkenin güneyinde, yerli kabileler ve Cancavitler ortasında tansiyonun devam ettiği Kat, Ubari, Murzuk ve Sepha bir öteki patlamaya hazır bölgeler. Güneydoğu aksında ise Sudan sonundaki Kufra bölgesi Tebular ile Cancavitler ortasında hasımlık ve çatışma potansiyeli açısından tehlike seviyesi en yüksek bölge niteliğini koruyor.
Libya’nın batısında Zaviye kenti başta olmak üzere Misrata, Zileykim, Tarhuna, Zaviye, Humus üzere kentler, Hafter’in kesin aday olması durumunda sandık kurdurmama kararı aldı. Mahalli meclisler aracılığı ile yapılan açıklamalarda Hafter “300 bin Libyalının katledilmesinden sorumlu tutuldu ve savaş hatalısı ve hain olarak yargılanmalı” denildi.
ÜLKEYİ KAOSA SÜRÜKLER
Libya’da 2011 ihtilali ile başlayan ve daha sonra iç savaşa evrilen süreç ülkenin ikiye bölünmesine yol açtı. Doğu’da Hafter güdümlü Tobruk hükümeti ilan edilirken Batı’da milletlerarası meşruiyete sahip Trablus idaresi karar sürüyor. Ülkede yaşanan bölünme ve devam eden düşüncelerin kaynağı olarak asi general Hafter gösteriliyor. Hafter, 2014 yılında legal yönetime darbe teşebbüsünde bulundu ve başarısız olmasının akabinde Fransa, BAE, Mısır ve Rusya’nın takviyesi ile yeni bir silahlı kalkışmanın baş aktörü oldu. ABD vatandaşı olan Hafter, Çad-Libya savaşı devrinde ülkesine ihanetten yargılandı ve mahkum edildi.
Haber7
